Emanetimi geri alacağım

2023 Türkiye Baja Şampiyonu Abdullah Turgut, Avrupa Baja Kupası ayağı Baja Yunanistan ile ilgili olarak görüşlerini ajans ile paylaşırken, sözü ulusal şampiyonaya getirdi ve başlıktaki iddialı hedefini seslendirdi.

Yunanistan yarışı öncesi hiçbir problem yaşamadık. Maceraist, tüm hazırlıkları eksiksiz yaptı. Sadece bir şeyi atladık; akü ile biraz sıkıntılı durum yaşadık, yanımızda yedek akü götürmemişiz. Bu yüzden yarışta her starta yanımızda starter ile başladık. Bu, kariyerimdeki ikinci Yunan yarışıydı. İki yıl önce yarıştığımda son etabın son 8 km’sinde 2’nci ile aramda 15 dakika fark varken büyük bir kaza yaparak yarış dışı kalmıştım. Bu yılki yarış hayatımda yaptığım en uzun yarıştı. Prologdan (sıralama) sonra ilk gün 170 km’lik iki etap vardı. İkinci gün de 110 km’lik yine iki etap vardı. Hayatımda bir günde tek 170 km etap yaptığımı bile hatırlamıyorum, ki bu sefer aynı günde 340 km etap yaptık. Bir de transfer (ara) etaplar vardı 40’ar km’lik.

Bana direnç katması açısından Krav Maga diye bir dövüş sporunu da başladım. Bundaki amacım bu sporda da bir şeyler yapmak değil, sadece dayanıklılığımı, fiziksel gücümü arttırmak. Malum, yaş 50, yavaş yavaş biz düşüyoruz ve gençler ön plana çıkıyor. Bu şekilde gençleri parkurda yakalarız diye umut ediyoruz. Mukavemetimizi ve vücut direncimizi arttırmak adına bu spora başladık.

Geçen sene Baja Bursa’da çok zorlu etaplar vardı, kırıcı etaplardı. Baja Bursa etapları 50 km idi, aynı etapları 170 km olarak yapıldığını düşünün. Yunan etapları inanılmaz kırıcıydı. Her etapta birkaç araca bir şeyler olduğunu gördük, takla atanlar sağa sola devrilenler, kırılanlar vardı. Bayağı zorlu ve uzun etaplardı, dönem dönem çok hızlı bölümleri vardı. Yunan baja hem Baja Dünya, hem Avrupa Baja olduğu için hız limitleri 125 km idi ve 126 km gördüğün yerde hiç acımadılar ve ceza yazdılar. Biz de çok, yaklaşık 7-8 dakika ceza yedik. Bu durumda dahi 3’ncü olduk. En güzeli, Türkiye’den 3 ekip gittik, üçümüzde podyuma çıktık.

Prologe etabında iyi zaman yaptıktan sonra etaptaki start yerimizi seçerken hata yaptık. Sıralamada İsrafil 3, ben 5’nci zamanı kaydettik. Bir sürü zorlu T1 Plus’lardan hızlıydık ama start sıralamasını seçerken hata yapınca birkaç rakibin arkasına düştük. İlk gün ilk etapta Yunanlı bir rakibimiz yolda kaldı. Önce İsrafil durup çekti, 3-5 km sonra strep kopunca İsrafil bıraktı. Yunanlı hala finişe ulaşamayınca ben de çektim. Orada Türk yardım severliğini gösterdik. Benim strep de çekerken koptu ve refuelinge girerken ben, İsrafil, hepimiz iterek refuelinge getirdik. Şükranları sosyal medya hesaplarından ‘Türk dostlarım’ diyerek çok iyi bahsederek gösterdi. Lastik konusunda ben çok şanslıydım. Yağız 5-6, İsrafil 2-3 kez lastik patlattık ben ise hiç lastik patlatmadım. Kullandığım lastik çok iyiydi, İsrafil ile aynı lastikleri ITP kullandık. Bu lastikler 10 katlı ve patlamıyor. Yağız bir hata yaparak bunun daha az katlısını alınca, bu konuda Yağız çok acı çekti.

Fair play adına, Türk-Yunan dostluğu adına İsrafil ile bir şeyleri gösterdik. Ama ne organizasyon ne de rakiplerimiz bu konuda bir şey yapmadı. Rakibimizi çekerken 5’er, 10’ar dakika kaybettik, eğer yardım etmeseydik ben 2, İsrafil 1 olacaktık. 1’nci olan İsrail’li idi, bana mısın bile demedi. Yunan yarışında rekabet gayet iyiydi. Rakiplerden önce kendinle rekabet ediyordun, araçla, doğa ile, kendimizle çok ciddi km’de mücadele ettik. Yarışa katılım bence düşüktü. Dünyada Baja’ya olan ilgi sanki azalıyor gibi. En son Macaristan’da bununla ilgili çığlık yükseldi. Yetişin, kurtarın, bu spor ölüyor, diyerek. Ben, Yunan’da 100-150 katılım bekliyordum. Hem dünya hem Avrupa hem de yerel şampiyonaya puan veriyordu. Toplamda 40 araç vardı. Katlım çok az olunca da yarışın üç farklı şampiyonaya puan veriyor olması bizim için bir handikap yaratmadı. Bu arada ulusalda katıldık ama mesela prologe’da kendimizi dünyaca ünlü ekiplerle kıyasladık. 3-5 saniye farkla dünyanın sayılı ekiplerine geçildik.

Yıllardır Yunan yarışında hava koşullarından dolayı hep acı çekilmiştir ama bu yıl güzel bir hava vardı ne çok sıcak ne çok soğuk. Yağmur da yoktu ve ilk defa bu kadar güzel bir havada yarıştık. Etaplar iyiydi ama çok kırıcıydı. Bu sene ulusal katıldık fakat seneye bilemiyorum, aslında hep Avrupa Kupası’nı düşünüyoruz ama şartları çok zorluyorlar. Bir de bizde plaka sorunu var. Bu konuyu Yağız beceriyor ama çok zorluyorlar şartları. Sonuçta hepimiz aynı etaplarda aynı sporu yapıyoruz. Yapı olarak hiperaktif ve sıkılgan bir yapıya sahibim. Aramızda konuşurken, finiş görürsem yarışı birinci bitiririm dedim. Sonuçta bitirdik ve podyum yaptık, bu açıdan gayet mutluyuz. İsrafil 1’nci olabilirdi, çekerken çok uğraştı, bunun için O’na kızdım. Yağız ise çok şanssızlıklarla uğraştı. Yoksa çok daha iyi bir şeyler bekliyorduk. Yağız da podyum gördü ama daha üst sıraları bekliyordum. Yunan yarışı ile ilgili başlık orada aklıma gelmişti, ‘Türkler 3’de 3 yaptı’ gibi.

Yunan’da dayanıklı ve sabırlı ve de gücü olan, az mekanik sorunu yaşayan ayakta kaldı diyebilirim. Yunan’da seyirci ilgisi vardı. İyi bir organizasyon yaptılar. Bir hataları dikkatimi çekmedi. İyiydi ama ciddi uzundu. Avrupa yarışlarının mesafesi konusunda benden daha tecrübeli olan Yağız’a da sordum, o da hatırlayamadı. İki günde yaklaşık 700 km yaptık. Mutlu, mesut ve bahtiyar döndüğümüz Yunan Baja’sında sıkılgan ve hiper yönümü biraz eğittiğimi düşünüyorum. Türkiye’de iki tane 100’e km’lik etap olunca isyan ediyorduk, burada iki tane 170 km çıkınca en azından bunu yapabileceğimizi gördük. Bu sezon Baja yarışları yine sonbahara ertelendi. Bir de şanssız bir sene geçirdik. Bolu başkanı Burhan Turhan’ın zamansız vefatıyla üzüntülü bir dönem oldu. Ben de iş seyahatlerim nedeniyle ilk baja yarışı olan Çanakkale’ye katılamadım. Benim bu sezon hata yapma şansım kalmadı. Biz bu hakkımızı önden kullanmış olduk. Ama Baja’da yine iddialıyız. Hedefimiz yine 1’ncilik, İsrafil’e emaneten verdiğim şampiyonluğu geri almayı düşünüyorum. | 23 Haziran 2025 : 10.50

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*